6 Aralık 2011 Salı

Yolculuk

Bu akşam saat 8 uçağı ile İstanbul'a annemlerin yanına gidiyoruz. İşten 3 gün izin koparıp, haftasonu ile birleştirerek anneanne,dede ve dayı ile hasret giderelim dedik. Aslında bu bir ilk değil çünkü daha önce de birçok defa uçakla gittik ama artık 2 yaşını geçtiğimiz için kucakta değil koltukta seyahat ediyor olacak Doruk efendi. Bebekken sorun yoktu ama büyüdükçe sıkılmaya başlamıştı kucakta. Bakalım neler yapıcak Doruk bu sefer kendine ait bir koltuğu olunca..:))

5 Aralık 2011 Pazartesi

Emzirme reformu

Her yerde bu ara çok fazla görmeye başladım bu etiket altındaki yazıları.. Bende kendi deneyimlerimi ve düşüncelerimi yazmak istedim.. Emzirme reformu.. Evet gerçekten gerekli bence de.. Çünkü hala "anne sütü"nün bir çocuğun gelişiminde ne kadar önemli olduğunun farkında olmayanlar var.. Tabi burada sütü gelmeyince mecbur kalan ya da yetmediğinde takviye yapmak zorunda kalanları, ki bir süre ben de o durumda kaldım, hariç tutuyorum. Anne sütü verilebildiği ve geldiği sürece bebeğe verilmesi gereken mucizevi bir besin. Ben normal doğum yaptığım için sanırım sütün gelmesini beklemek gibi bir derdim olmadı. Hatta benim oğlum emmeye o kadar meraklıydı ki sabah 06:45'te doğup 07:05'te emmeye başlamıştı. Zaten ultrason görüntülerimizde de hep ağzıyla emme hareketini yapıyordu:) İlk emzirmede yaşanan memeyi kavrayamama, almak istememe gibi sorunlar yaşamadık biz. Ama sürekli memede kalmak istediğinden ve doğar doğmaz emmeye başlayıp kesintisiz 5 saat meme değiştirerek emdiğinden göğüs ucu yaralarıyla uğraşmak zorunda kaldım. Cildim çok hassas olduğundan ve Doruk da boş kalmalarına izin vermediğinden ilk 15 gün yara içinde gezmek zorunda kaldım. Doruk sürekli memede kalmak istediğinden iyileşmeleri için fırsat olmuyordu hiç. Allahtan Avent'in silikon göğüs uçlarını keşfettik de emzirme süreçleri işkence olmaktan çıktı benim için. Ama şunu da belirtmeliyimki ben o uçları yaklaşık 5 ay kullandım.Yani emzirme araları uzayana dek çünkü uçsuz emzirdiğim anda yaralar tekrar oluşuyordu. Hiçbir zararını da görmedim. Kullanım süresi bitince ,ki yalnış hatırlamıyosam 2 aydı, yenisini alıp devam ettik kullanmaya. Böyle bir sorunu olan varsa kullansın derim çünkü büyük rahatlık anne için. Özellikle de benim gibi hassas cilde sahip anneler için. Doruk çok sık ve uzun emen bir bebekti. İşte ben de bu yüzden doktorumuza da danışarak geceleri yatmadan önce mama takviyesi yaptım. İlk başlarda zaten sık emzirmek gerekiyor ama 2 besleme arasının da minimum 2 saat kadar olması gerekiyor. Ancak benim hiçbir zaman böyle bir bekleme sürem olmuyordu. Geceleri bile nerdeyse saat başı emmek istiyordu. Bu hem anne için hem de ne kadar kendi isteği ile de olsa bebek için aslında çok yorucu bir süreç. Bu sebeple Doruk 2 aylık olduğunda geceleri son emzirmeden önce 30-60 cc arası mama verip üzerine emzirmemi önerdi doktorumuz. Böylece en azından ilk yattığımızda 3-4 saat kesintisiz uyuyabiliyorduk. Ne kilo ile ilgili ne de gelişimi ile ilgili hiçbir sorunumuz yoktu ama çok fazla emmek istediğinden böyle bir yolu tercih ettik. Pişmanmıyım tabiki hayır çünkü gerçekten de işe yarıyordu. Uykusuzluğun ne demek olduğunu bir tek bunu yaşayanlar bilir ve kesintisiz 3-4 saatlik uyku yeni anne için inanılmaz büyük bir lükstür. Bunu Doruk kendi isteği ile emmeyi bırakana kadar yapmaya devam ettik ki o da 13 aylık olduğu zamana denk geliyor. Hatta 8 aylık olduğu dönemde ben gündüzleri işyerinde sağsam bile çok fazla verim alamadığımdan (max 60-80 cc arası) sağdığımın dışında da gündüzleri bir okadar da mama takviyesi yaptık çünkü içmek istiyordu. 13 aylık olduğunda ise kendi isteği ile memeyi bıraktı oğlum ama mamasını geceleri içmeye devam etti. 18 aylıktan itibaren de inek sütüne geçtik şuanda da sadece inek sütü içiyor.Hatta okadar çok seviyorki evde sütleri saklamak zorunda kalıyoruz:) çünkü günde yarım litreden fazlası çocuklarde demir eksikliğine sebep oluyor bilginize. O yüzden sulandırarak veriyoruz ki yarım litreyi geçmeyelim.
Evet benim emzirme ve anne sütü ile ilgili deneyimlerim bunlar. Mama verdiğim için dediğim gibi hiçbir zaman pişman olmadım çünkü sadece "takviye" amaçlı yaptığım ve sonuçlarında da zarar görmediğim bir hareketti. Ayrıca en başta da belirttiğim gibi hiç gelmeyenler, sütü yetmeyenler ya da erken doğum veya ikiz bebek sahibi olanlar için mamalar çok büyük kolaylık. Sütü olan herkes öncelikle emzirmeyi tercih etmeli bence. Bu bir bebek için tahmin edilenden bile daha fazla artılara sahip ama sütü olduğu halde sırf vücudu bozulacak diye emzirmeyenlere söyleyecek söz bulamıyorum daha doğrusu buluyorum da burada söylemek istemem..

29 Kasım 2011 Salı

Uyku sorunları

Uyku sorunumu evet..Hemde doğduğumuzdan beri..Hani diyorlar ya yeni doğan bebek yaklaşık 18 saat uyur diye,ben hiç öyle birşey bilmiyorum. Ancak ve ancak memede iken uyuyordu Doruk. Hatta çoğu zaman memede sabitliyordum onu kendimi de yastıklarla destekliyodum ki ben de birazcık uyuyabileyim. Sonra bir ara, sanırım 4 aylık falandı geceleri sadece 2 kere hatta çoğu zaman 1 kere kalkıyordu ama birden onu bırakıp geceleri 4-5 kere kalkmaya başladı. Başlayış o başlayış bir daha da düzelmedi zaten.
Ben Doruk 8 aylık olduğunda işe geri döndüm. O dönemlerde de odasını ayırmayı planlıyordum ama geceleri bu kadar çok kalkıp onun odasına gidip sonra da sabah kalkıp işe gidemeyeceğim için vazgeçtim. Gerçi o zamanlarda bizim odada olmasına rağmen kendi yatağında daha uzun süre yatıyordu. Büyüdükçe ve yatağından çıkabildiğini daha doğrusu tırmanabildiğini keşfettikçe geceleri bizim yatağa geçmeye başladı. Küçükken idare edebiliyorduk ortamızda ama büyüdükçe o da sorun olmaya başladı. Daha doğrusu Doruk ortada olmaktan sıkılmaya başladı. Geceleri senaryo şu şekilde olmaya başladı; saat 2-3 gibi ortaya geliniyor, çeşitli tepişme hareketleri ile baba yataktan atılıyor, baba elinde yastığıyla salona kaçıyor ve Doruk mutlu bir şekilde annesi ile kocaman yatakta sabaha kadar başbaşa kalıyor. Tabi bu duruma çok kısa bir süre katlanabildik. Bu yüzden yaklaşık 3 aydır hatta belki de 4 aydır artık sadece ikimiz yatıyoruz bizim odada.Babamız da gecenin bir yarısı salona gitmektense artık akşamları direk salonda yatmaya başlıyor. Ben ise saat 10 buçuk gibi Doruk’u uyutup sonra yanına yatıyorum. Böyle olunca daha az eziyetli oluyor geceler benim için. Çünkü uyansa bile beni yanında gördüğü için mi yoksa yatak daha büyük diye rahat ettiği için mi bilemiyorum beni daha az uyandırıyor. Ben de böylece birazcık daha uzun süreli uykuya sahip olabiliyorum.  Ama sakın yalnış anlaşılmasın ben uyuyabiliyorum derken geceleri hala 2-3 kere minumum kalkıyoruz. Sadece yanımda olunca uyanma sürelerimiz kısalıyor. Tabi bu durum hastalık zamanlarında saat başı kalkışlara yerini bırakıyor malesef.
Bir ara geceleri çok süt istiyordu acaba ondan mı uyanıyor diye düşünmüştüm. Gece boyunca 5 biberon süt içtiğini biliyorum Doruk’un. Zaten bebekken de çok fazla emdiği için memeyi kendi isteği ile bırakmış olmasına rağmen süt istemeye devam ediyordu.  Doktorumuzun da önerisi ile birkaç gece uykusuz kalarak bu süt isteğini tek biberona düşürdük.  Ama değişen bir şey olmadı malesef.  Sadece mızıldanmak için kalkıyor benim oğlum artık kabullendim.  Ben de böyleymişim küçükken o yüzden sanırım bana çekmiş. Biliyorum beraber uyumak bazı doktorlara göre hatalı bir uygulama ama o doktorlar benim kadar uykusuz kalsalar sanırım hak verirlerdi diye düşünüyorum çünkü kimse başına gelmediği sürece anlamıyor annelerin ne yaşadığını. O yüzden durumu kabullendim ve en uzun nasıl uyuyabiliyorsak ve Doruk nasıl istiyorsa öyle yaparak hayatımıza devam ediyoruz. Umarım bir gün bizde akşam yatıp sabaha kadar deliksiz uyuyabileceğiz. Bakalım ne zaman gelecek o günler...

Bu da Doruk'un en sevdiği uyuma pozisyonu..Gece uyanıp eğer arkam dönükse beni de uyandırıp bu pozisyonu alıyoruz.. Şikayetçimiyim hayır..:):)

28 Kasım 2011 Pazartesi

Başlangıç

4 Ekim 2009 tarihinde doğdu benim kuduruk, hiçbir yere sığamayan oğlum Doruk..Zaten "hiçbir yere sığamayan" çok yerinde bir tanım onun için, çünkü normal tarihinden 2 hafta erken geldi:)Ve allahtan normal doğum isteğimi gerçekleştirmemde bir engel çıkarmadı ki o hikayeyi de anlatırım bi ara..O doğduğundan beri aklımdaydı bir blog oluşturmak.Hem onunla ilgili hem de annelikle ilgili şeyleri yazmak..Ama kısmet bugüneymiş..Gerçi nereden başlayacağımı da bilemiyordum ama 2 yıldır sıkı takipte olduğum Slingomom ve Blogcu Anne bana bayağı bir fikir kazandırdı..Umarım ben de onlar kadar takip edilebilecek, dolu dolu bir site olurum..Şimdilik bu kadar..Görüşmek üzere..